Halk arasında yarpuz, filiskin, deli nane ya da sivrisinek otu gibi değişik isimlerle bilinen nanegiller ailesinden yarpuz bitkisi genellikle Ege, Akdeniz ve Batı Karadeniz’de yetişir. Yaprakları ezildiğinde yoğun bir nane kokusu veren bitkinin dünya halkları arasındaki genel kullanım amaçları adet düzenleyici, sindirim sorunlarını giderici ve kusma engelleyici olarak sıralanabilir.
Çiçekli gövdeleri kaynamış su içine atılarak 5 dakika kadar bekletilen yarpuz bitkisi, daha sonra yemeklerden sonra bir çay bardağı ılık olarak içilir.
Mide spazmlarını yatıştırıcı, antiseptik özelliğiyle bakteri temizleyici, gaz söktürücü, terlemeyi arttırarak toksin atımına yardımcı, sakinleştirici özelliğiyle rahatlatıcı, uyarıcı özelliğiyle bünyeyi canlandırıcı, soğuk algınlığı semptomlarını hafifletici, astım ve bronşit gibi rahatsızlıklarda rahatlatıcı bir etkiye sahiptir.
Karaciğer rahatsızlığı olanların dikkatli kullanması gereken yarpuz, emmenagog özelliği sebebiyle uterus kasını uyararak kan akışını hızlandırdığı için hamile olanların da kullanması önerilmeyen bir bitkidir.
Eski zamanlarda Avrupa’da sinek ve haşere kovucu olarak kullanılan yarpız, evcil hayvanların tasmalarının içine de eklenerek olası haşere istilasını önleme amaçlı kullanılmıştır. Aynı şekilde ceplerine ufalanmış yarpız koyan insanlar, sinek ve haşerelerden korunmayı amaçlamıştır.
Öksürük, ateş, bağ ağrısı, sindirim rahatlatıcı, influenza, çiçek hastalığı ve tüberkülozda da yine yarpuz bitkisinin eski zamanlarda kullanıldığı kayıtlarda yer almaktadır.
Düzenli kullanımı önerilmeyen yarpuz, 1-2 haftalık periyodlarla kullanımının ardından ara verilerek kullanılmaya devam edilmelidir.
Düzensiz adet dönemlerini düzenleyen ve yumurtalık kistlerinin temizlenmesine yardımcı olabilen yarpuz çayı bu özelliğine tezatla hamilelere risk oluşturan bir bitkidir.
Leylak renkli çiçekleriyle Haziran ve Eylül ayları arasında açan yarpuzun uluslararası tür tehlike skalasında endişe verici bir durumu yoktur. Nesli tükenmekte olan bitkiler arasında yer almamaktadır.