Geleneksel hekimliğin yerini modern tıbba bırakmadığı günümüzden 100-200 yıl öncesi zamanlarda elma sirkesi, tıpkı Hipokrat’ta olduğu gibi tüm hekimlerin tedavi listelerinden yer alan bir içerikti. İçerdiği %5-6 oranındaki asetik asit sayesinde elma sirkesi, o günden bugüne sıklığı azalsa da kullanımı halen devam eden bir sirkedir.
Temel olarak iki süreçte oluşan elma sirkesinin ilk adımında elmaların kesilip bir gece bakteri üretebilmeleri için bekletilmesi amaçlanır. İkinci adımda ise sirke yapımını başlatıcı bir maya(sirke anası, bal, nohut) eklenir. Bu aşamadan sonra elmaların içindeki şekerin fermente olarak asetik aside dönmesi hedeflenir. Elma sirkesi oluştuğu süreç içinde ya da beklediği sürece içinde sirke anası denen, yumuşak beyaz bir madde meydana gelir ki sirke anasında çok sayıda protein, enzim ve faydalı bakteri bulunur. Sirkenin geleneksel yemek kültürümüzde neden bu kadar önemli olduğu buradan da anlaşılabilir. Faydalı bakteri, probiyotik demektir ki bugün dünyadaki en büyük sağlık problemlerinin başında düzenli çalışmayan bağırsaklar gelmektedir.
Elma sirkesi çok fazla vitamin barındırmasa da potasyum barındırır ve gerçekten iyi bir sirkede çokça aminoasit ve antioksidan maddenin bulunması beklenir.
İlaçsız, genetiği değiştirilmemiş elmaların doğru koşullarda hazırlanarak elde edildiği bir elma sirkesinin bugün bilinen faydaları şöyle sıralanabilir;
- Bakteri ve patojenleri öldürür. Bu yönüyle iyi bir temizleme aracıdır. Bağırsaklardaki zararlı bakteriler başta olmak üzere, içine girdiği yiyecekleri de bakterilerden korur. Hipokrat’ın, yara bakımında yarayı kurtlanmaktan elma sirkesi ile önlediği bilinir.
- Kan şekeri seviyesinin düşmesine ve diyabetin kontrolüne faydaları vardır. Yine de kan şekerini yükseltmemenin en kolay yolu, işlenmiş karbonhidrat ve şeker tüketmemek ve spordur.
- Kilo vermeye yardımcı olabilir. Yapılan araştırmalarda, elma sirkesinin kişide tokluk hissi yarattığı ve bu yolla da günlük kalori alımını düşürdüğünü gözlenmiştir.
- Elma sirkesi verilmiş hayvanlarla yapılan araştırmalarda, kandaki kolesterol ve trigliserinin düşerek kan basıncında da düşme meydana getirdiği gözlenmiştir.
- Asidik olması sebebiyle cildin Ph’ını koruyarak cilde bir bariyer görevi görebileceği düşünülmektedir.
Her gün tüketeceğimiz 1-2 kaşık elma sirkesinin sağlımıza ne kadar faydalı olabileceğini tahmin edemeyiz. Mide şikayeti olanlar, elma sirkesini suyun içine karıştırarak ve önce azar azar başlayıp, zamanla kaşık ölçüsünü büyüterek ilerleyebilirler. Zamanla, mide asidini situmüle eden elma sirkesi, midenin kendi asit oluşma yeteneğine de katkıda bulunarak, mide hazımsızlık haplarına bağımlılığı da ortadan kaldırabilmektedir.