Elinize aldığınız bir çay kaşığı çiçek balı için bir işçi arı, günde 12 saat çalışarak 5,5 milyon çiçek gezmiştir.
Arıların mucizevi iş birliği tüm bilimlerin ilgi ve ilham konusu olmuştur. Kovanlardaki petekleri en verimli şekilde inşa etmelerinden, balın içeriğindeki besin maddelerine, çiçeklerdeki tozlaşmaya yardımcı olarak meyve oluşumuna katkıda bulunmalarına kadar arılar hakkında yazıp çizilebilecek onlarca konu bulunur.
Sadece işçi arıların bal yapımında aktif rol oynadığı arıların dünyasında, kraliçe ve erkek arılar yeni yumurta yapımı için çalışır ve yeni yumurtalar meydana getirdikten sonra ölürler.
İki mideli arılar, midelerinin birine, üzerine kondukları çiçeklerin nektarını biriktirirler. Kokusu ve rengine göre seçtikleri çiçeklerden topladıkları bu nektarlar, midelerindeki bir enzimle birleşir. Diğer midelerini ise sırf beslenme amacıyla kullanırlar.
Bal midelerinde oluşturdukları sıvıyı kovana getirdiklerinde kovanda çalışan arılar onları peteklere doldurur. Çok sıvı olarak gelen bu ilk balı, yelpazeleyerek kurutur ve daha az akışkan bir bal elde ederler. Peteklerin üzerini bal mumu ile kaplayarak balı korumaya çalışırlar.
Balın, bilinen ilk etkisi antidepresan, antikonvülsan ve antianksiyete etkileri sonucu sinirleri yatıştırmasıdır. Bazı araştırmalarda hafıza kaybını da önlemeye yardımcı olduğu görülmüştür. Topikal kullanım dediğimiz cilt üzerine kullanımının, yara iyileştirici özelliği eskiden tercih edilirken en çok yanıklar için başvurulan bir yöntem olmuştur.
Günümüzde ise antioksidatif etkisi sebebiyle daha çok soğuk algınlığı ya da enfeksiyon gibi hastalıklarda kullanılmaktadır.
Sabahları aç karnına alınacak bir kaşık bal, bağışıklığı güçlendirerek, hassaslaşmış boğazı yumuşatır.
Öksürük nöbetlerinde, ılık suya karıştırılan bal ise öksürüğü yatıştırmada kullanılmaktadır. Balın hiçbir şekilde kaynar su ile karıştırılmaması gerekir, içindeki besin değerinin korunması ve toksik olmaması için ılık su ile karıştırılması önemlidir.
İçeriğine şeker karıştırılmamış gerçek bir balın 1 ya da iki kaşığı ile günlük besin ihtiyacınızın önemli bir bölümü alabilmektesiniz. Çok çeşit ama faydasız beslenme yerine, az çeşit ama şifalı beslenme ilkesi doğrultusunda yaşadığımızda, bedeni faydasız zararlı atıklarla doldurup sonra detoks yapma ihtiyacı duymadan, sadece gerektiği gibi ve gerektiği kadarı ile sağlıklı beslenmiş oluruz.